[Özel Haber] Dinliyorlar ! Google,Facebook ve daha niceleri…
Hepimizin anlık şaşkınlıklar yaşadığı ‘yeni farkedilen’ bir durum;
Ortamda konuştuğumuz konu üzerine tarafından akıllı telefonda reklam çıkması.
Kullandığımız akıllı telefonlardaki uygulamalar Facebook, Twitter, Google, iTunes, Instagram, Whatsapp vb. hepsi hayatımızın tam merkezinde. Ve bizi, hareketlerimizi hem sesli hem de görüntülü olarak ‘kendi elimizle’ verdiğimiz izinlerle izliyor, dinliyor hatta yönlendiriyorlar.
Bunu nasıl yapıyorlar? Görseldeki Google Play Store Başlangıç Kiti’ diye geçiyor ve bu uygulamalar tüm izinlere sahip. Google,Whatsapp,Facebook vb.
Burada dip not düşmekte fayda var “Apple ürünleri güvenlidir” diyen yanılır, maalesef değil. Hepimizin bildiği Samsung gibi o da dinliyor. Kısacası Android telefon kullanan biriyle, iPhone kullanan birinin ‘ortam dinlenmesi’ konusunda, güvenlik noktasında bir farklılığı yok.
Bunun testini yapmak da gayet basit. Hiç kimsenin olmadığı (yani ses olmayan) bir odada alakasız konular üzerine sesli şekilde konuşun. İnternetiniz açık olsun ve ‘ayakkabı almak istiyorum, çerçeve nereden bulabilirim, yeni gözlük alacağım’ vb. şeyleri yüksek sesle söyleyin. Sonra facebook, instagram, twitter vs. uygulamaları açın. Belki o anda olmasa bile -ki oluyor- dakikalar içinde söylediklerinizle ilgili reklamları karşınızda görmeye başlayacaksınız. Bunu telefonda verdiğimiz “mikrofon” izinleri üzerinden yapıyorlar. Veya bir arkadaşınıza “Büyükada’da en iyi otel hangisi?”, “Uçak biletini nereden alayım?” gibi SMS gönderin. Yine aynı durumla karşılacak ve reklam göreceksiniz. Ve yine bu izinleri kendi elimizle veriyoruz. Peki bu izinleri kapatmak mümkün mü? Android telefonlarda kısmen mümkün. Şöyle ki;
Xiaomi (Mi) firmasının geliştirdiği MIUI (Mi User Interface / Mi Kullanıcı Arabirimi) olan telefonlarda bu denetim var.
Görselde MIUI sayesinde Facebook uygulamasının istediği izinleri, kullanıcı istediği şekilde düzenleyebiliyor yetki verip, kaldırabiliyor. (MIUI bunu diğer tüm uygulamalar için de yapabiliyor, örnekte Facebook olduğu için facebook dedim.) Bazı telefonlarda Froyo ve CyanogenMod (bu geliştirmeyi durdurdu) arabirim kullananlara MIUI otomatik yüklü geliyor. Ekstra yükleme olmadan.
Fakat çözümsüz.. Gelişen teknoloji, bilişim dünyası, yapay zeka vs. ile artık (bence) durdurmak mümkün değil. Aksine daha çok bulaşacağız. Hatırlarsak Samsung “televizyonlar” ile ilgili ortam dinlemesi hatta izlemesi yaptığına ilişkin haberler çıkmıştı. http://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/02/150209_televizyon_gizlilik.shtml İş bu raddeye kadar gelmiş vaziyette, belki de bilmediğimiz ve yakında karşımıza çıkacak ama hiç şaşırmayacağımız farklı durumlar da vardır.
Bu sistem nasıl çalışıyor? Ortamda dillendirdiğimiz kelimelerin hepsi, kurduğumuz cümleler kayıt edilmese de süzgeçten geçiyor. Ve aralarından belli kelimeleri, kendi reklam ağında bulunan reklamverenin belirlediği -anahtar- kelimeler ile karşılaştırıp reklamı sunuyor. Bunu bir android uygulaması olarak kurgulamak ve hayata geçirmek -işinin ehli biri için- en fazla 1 hafta sürebilecek bir iş diyebiliriz. Bazen bir kitap, dergi, market veya bir AVM’nin bilgilendirme uygulaması bile bizden bu izinleri hiç tereddüt etmeden isteyebiliyor. Bu izni normalde bilgi sahibi olan birinin kabul etmeyeceğini biliyorlar. Fakat reddedilemez diye düşündükleri kampanyalarla yükletiyorlar.
“Uygulamamızı yükleyene %40 indirim!”, “Cepten yapacağınız alışverişlerde %20 indirim!” vs. diyerek yükletiyorlar. Tıpış tıpış hem de 🙂
Sistem,bir e-ticaret sitesinde ürün incelediğimizde,aynı ürünü başka sitelerden alabileceğimize dair fb’ta reklamların çıkması gibi işliyor. Sadece bununla sınırlı değil. Kişinin telefon kullanım alışkanlıklarına göre de hayatında ihtiyacı olan ve olmayan şeyleri ihtiyacıymış gibi, sunup tüketmeye yönelik çalışma yaptıkları, bu esnadaki davranışları takip ettikleri de gayet ortada.
Bu yazı çok fazla tekniğe boğmadan, benzer durumlarda şaşkınlıklığın giderilmesi için ufak ve çok kapsamlı olmayan küçük bir bilgilendirme yazısı.
Verilerimiz, hareketlerimiz, konuşmalarımız, kelimelerimiz, söylediklerimiz hatta fikir sahip olmak için araştırdıklarımız… Hepsi birer reklam malzemesi, hepimiz birer reklam panosuyuz ve bunu isteyerek yapıyoruz.
Size yönelik bir reklamı bir arkadaşınıza gönderdiğinizde, onun da reklamla ilgilenmesiyle artık o da, o reklamın bir alıcısı demek oluyor. Abuk sabuk uygulamaların yerli yersiz izinler istemelerine “one munite!” diyebilirsek, belki daha az malzeme oluruz.